Derya Sevil, 2001 yılında Van’da doğdu. Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi’nde son sınıf öğrencisi olarak eğitimine devam etmektedir. Üniversite hayatı boyunca ortaya koyduğu eserler, onun yaratıcılığını ve çalışmalarına olan bağlılığını göstermektedir.

Bu çalışma, bedenin tanınabilirliğini bilinçli bir şekilde pikselleştirerek bulanıklaştırırken, aynı zamanda varlığını daha güçlü ve yoğun bir şekilde hissettiren bir soyutlamaya dönüşüyor. Pikseller aracılığıyla figür, hem gözle algılanan somut sınırlarını kaybederken hem de izleyicide bir varlık duygusu uyandırıyor; çözülme ve yeniden yapılanma süreci eş zamanlı olarak gözlemlenebilir hâle geliyor. Kırmızının farklı tonları, yalnızca figürün fiziksel hareketini değil, aynı zamanda içsel gerilimini ve dinamizmini de öne çıkarıyor; her ton, bir ritim ve duygusal yoğunluk katmanı ekleyerek figürün hem çözülüşünü hem de yeniden kurulan yapısını görünür kılıyor.

Bu yaklaşım, izleyiciyi bedenin sadece yüzeysel formlarıyla değil, aynı zamanda onun enerjisi, hareketi ve duyusal yoğunluğu ile de ilişki kurmaya davet ediyor. Pikselleştirmenin sağladığı belirsizlik, figürün somut hâlinin ötesine geçerek izleyicide hayal gücüne dayalı bir deneyim yaratıyor; izleyici, boşluklar ve bulanık bölgeler aracılığıyla kendi algısını tamamlamak zorunda kalıyor. Böylece çalışma, görsel bir çözülme kadar, psikolojik bir yoğunluk ve katmanlı bir duygusal etkileşim de sunuyor.Aynı zamanda kırmızının tonları, figürün içsel temposunu, gerilimini ve ani duraklamalarını gözle görünür hâle getiriyor. Her piksel, bir hareketin, bir nefesin ya da bir duygusal patlamanın izini taşır gibi duruyor; bu da çalışmaya hem ritmik hem de dramatik bir yapı kazandırıyor. Sonuç olarak, bu eser, pikselin basit bir görsel araç olmaktan çıkıp, bedenin hem fiziksel hem de duygusal varlığını derinlemesine hissettiren bir ifade biçimi hâline gelmesini sağlıyor.

"Piksel" 2024, Tuval Üzerine Akrilik Boya, 70x100 cm